SÜRDÜRMEK Mİ BİTİRMEK Mİ?


“Evlilik tatsızlaştığında, tek acı çeken karı-koca değildir; çocuklar da acı çeker.” diyor yazarlar “Evliliği Sürdürmenin Yedi İlkesi” adlı kitapta.
Meslek hayatım boyunca çok kez duymuşumdur: “Çocuklar için sürdürüyoruz.” “Çocuklar olmasa bir gün bile sürdürmem.” gibi cümleleri…

Yapılan bilimsel bir çalışmada okulöncesi dönemdeki bir grup çocuğun stres hormonu düzeyleri karşılaştırılmış. Sonuç şu ki büyük çatışmaların yaşandığı ailelerde yetişen çocukların stres hormonları kronik bir biçimde yüksek… Onbeş yaşına kadar izlenen bu çocukların, aynı yaştaki diğer çocuklara kıyasla davranış problemleri sergileme eğilimlerinin de daha fazla olduğu tespit edilmiş.

O halde diyebiliriz ki çocuklar uğruna evliliği sürdürmek çocukların zarar görmesini engellemiyor.
Çiftler için verilmesi oldukça zor bir karar… SÜRDÜRMEK Mİ? BİTİRMEK Mİ?!!!
Uzmanlığı ne olursa olsun hiç kimsenin “en doğrusunun” ne olduğu konusunda yorum yapabilmesi mümkün değildir.

Ancak şunu söyleyebilirim ki; bitirmek ya da sürdürmekten ziyade bitirirken ya da sürdürürken nasıl davrandığınız son derece önemlidir. İyi yönetilmediği sürece her ikisi de çocuğa zarar verebilir. İster evli olun, ister boşanmış ilişkiniz düşmanca rekabet etmekten, her durumda haklılığınızı kanıtlamaktan öteye gitmiyorsa çocuğunuz bu savaştan zarar görecektir.

Unutmayın savaşıp alt etmeye çalıştığınız; haklılığınızı kanıtlamak için her yola başvurduğunuz kişi en değerli varlığınızın da en yakını!!! Böyle bakınca ne hissettiniz? Sizler en değerli varlığınız olan çocuklarınızın annesi ve babasısınız.

Aslına bakarsanız insanların evlenirken de boşanırken de amaçları mutlu olmaktır. Fakat “boşanma” kelime itibariyle ne kadar olumsuz gelir kulağa? Ne dersiniz? Hatta boşanmış pek çok insan bu yüzden kendisini yetersiz, değersiz, başarısız vs. hissedebilir.

Tam da bu noktada Epiktetosun “insanları olayların kendisi değil, onları nasıl gördükleri rahatsız eder.” Sözü geliyor aklıma. Evet biz toplum olarak “boşanma” kelimesini, bu kavramı çok olumsuz algılıyoruz. Dolayısıyla bu durumda çocuklarımız da “boşanma” kavramını bizim algıladığımız biçimde algılıyor ve kodluyor. Elbette burada anlatmak istediğim boşanmanın olumlu bir durum olduğu ve olumlu bir durummuş gibi yansıtılması gerektiği değildir. Fakat bazen daha olumsuz durumlarla karşılaşmamak adına bazı sorunları çözmenin tek yolunun evliliği bitirmek olduğunu kabul etmek gerekir. Boşanma çeşitli zorlukları da beraberinde getirmekle birlikte olumlu bir hedefe varmayı amaçlamaktadır.

Boşanma yetişkinlerde olabileceği gibi, çocuklarda da çeşitli duygusal ve davranışsal tepkilere yol açabilir. Duygusal gereksinimlerde artma, agresif tepkiler, üzüntü, kızgınlık, korku, gelişimsel düzeyinde geriye dönüşler(parmak emme, yatağını ıslatma gibi), uyku problemleri, mastürbasyon vb. Bu belirtilerin yoğunluğu çocuğun yaşına, ebeveynleri ile ilişkilerine göre değişkenlik gösterebilir.
Son olarak belirtmeliyim ki; bireysel farklılıklar ve aile içi dinamiklerin değişiklikler gösterebilmesi nedeniyle ailelerin bu süreçte bir uzman desteği almaları faydalı olur. Uzman desteği alamayacakları durumda ise aşağıda belirttiğim noktalarda hassasiyet göstermeleri faydalı olacaktır.

Öncelikle durumu, mümkünse her iki ebeveynin de katılımıyla; kısa, net ve olumlu bir üslupla açıklamak.
Çocuklar en çok bu durumun onlara nasıl yansıyacağını merak ederler. (nerede yaşayacaklar; diğer ebeveyni ne sıklıkla görecekler vs.) Dolayısıyla somutlaştırarak süreç içinde neler olacağını yaşlarına uygun düzeyde anlatmak.
Çocuklarınıza olan sevginizi her fırsatta hissettirmek.

Diğer ebeveynle ilgili olumsuz söylemlerden uzak durmak.
Diğer ebeveynle ilişkilerinizi olabildiğince sorunsuz sürdürmeye çalışmak ya da sorunları çocuklarınıza yansıtmamak; hissettirmemek.

Bunun bir süreç olduğunu unutmamak ve hem kendinize hem de çocuklarınıza bu sürece alışmak için zaman tanımak ve şefkatli davranmak.
Bir başka konuda görüşmek üzere… Hoşçakalın…

UZMAN PSİKOLOG HURİYE KAHRAMAN


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir