ÖFKEYİ KONTROL ETMEK


“Öfkeyi kontrol etmek”! İtiraf etmeliyim ki ben de bu ifadeyi kullanıyorum. Ama her kullandığımda bu ifade de yanlış olan bir şey var diyorum. İçime sinmiyor.

“Nasıl yani Öfke kontrol mü edilmeli?” “Kontrol etmek derken?” “Şimdi bunu öğrenince kişi öfkelenmeyeceğini mi anlamalı?” “Ben kontrol edeceğim ama ya karşımdaki kontrol edemezse?” “Kontrol etmek gerektiğine göre öfkelenmek kötü bir şey” gibi daha pek çok soru geliyor aklıma ve sanırım bu ifadeyi kullandıktan sonra bunlara bir açıklık getirmek gerekiyor. Tanımlara bakarak başlayalım ne dersiniz?
TDK’nın tanımına göre Öfke: “Engelleme, incinme veya gözdağı karşısında gösterilen saldırganlık tepkisi, kızgınlık, hışım, hiddet, gazap:

“Fahri’nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey.” – Ahmet Ümit”
TDK da ki tanıma bakınca, “saldırgan tepki” de sanki öfkenin kaçınılmaz bir parçasıymış gibi algılanıyor. Ne dersiniz?

Prof. Dr. Ertuğrul Köroğlu’nun “Kendinize Yatırım Yapın” adlı kitabında yaptığı tanımsa şöyle: “Kırılma, incinme, engellenme, gözdağı verilmesi gibi bir durum karşısında gösterilen saldırganca duygusal tepkiye, ölçüsüz kızgınlığa öfke adı verilir.“ Bu tanıma göre ise öfke bize olumsuz etki eden bir duruma saldırgan ve ölçüsüz şekilde kızgınlıktan daha üst düzey hissedilen duygusal tepki. Yani arka planda kıskançlık, utanç, suçluluk, kaygı, korku, değersizlik, hayal kırıklığı gibi pekçok duyguyu barındırıyor olabilir.

Ama Öfkenin sonrası var ki asıl meselelerden biri işte o! Yani öfkelendiğimizde nasıl tepkiler veriyoruz. Karşımızdaki kişiyi azarlıyor muyuz? Hiçbirşey ifade etmeyip pasif saldırgan şekilde dolaylı yolla acısını mı çıkarıyoruz? Şiddet içerikli tepkiler mi veriyoruz? İşte problem burada başlıyor. Kontrol etmek derken tam da bu kısmını kontrol etmekten bahsediyoruz. Yani “Öfkelendiğimizde verdiğimiz işlevsel olmayan; şiddet içeren tepkileri kontrol etmek”…

Doç. Dr. Mehmet Şakirğlu’nun “Öfkeyi Olumlu Kullanmak” adlı kitabını okuduğumda “Öfkeyi Kontrol Etmek” tanımından duyduğum rahatsızlık konusunda yalnız olmadığımı net bir şekilde anlamış oldum. Mehmet Hoca da bu rahatsızlıktan yola çıkarak öfkelenmeden yaşamının mümkün olmadığını, mümkün olanın öfkeyi işlevsel bir şekilde kullanabilmek olduğunu vurgulayarak “Öfkeyi Olumlu Kullanmak” şeklinde bir tanımlama yapmış.
Başta da belirttiğim gibi artık pek çok kaynakta da “Öfkeyi Kontrol Etmek” olarak tanımlandığı ve genel kabul gören bir ifade olduğu için ben de bu tanımı kullanıyorum. Ancak tanımla ne kastettiğimizin de açık bir şekilde anlaşılması gerektiğini düşünüyorum.

Sonuç olarak; öfkelendiğinizde verdiğiniz tepkilerle çevrenizdeki insanlarla ilişkileriniz bozuluyorsa; eşya ile bile kavga eder hale geliyorsanız; sonrasında pişman olacağınız şeyler söylüyor ve yapıyorsanız; bu tepkiler sonrasında suçluluk, utanç gibi duygular nedeniyle duygusal sorunlar yaşıyorsanız; “Öfke” duygunuzu nasıl dışavuracağınızı bilmiyor olabilirsiniz. Bu durumunda yaşadığınız sürecin ciddiyetine göre kendine yardım kitaplarından yararlanabilir ya da daha ciddi durumlarda bir uzmandan yardım alabilirsiniz.
Bir başka sefere öfkeyi farklı bir boyutta da konuşalım isterim. Görüşmek üzere. Hoşçakalın.

Uzman Psikolog Huriye Kahraman


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir